Köyde her 25 kişiden 2’si ALS hastası, nedeni ortaya çıktı: 20 yıldır aynı mantarı yiyorlarmış

Fransa’nın küçük bir dağ köyünde yaşanan gizemli ALS hastalığı salgınının sır perdesi aralandı. Bilim insanları, “gençleştirici” olduğuna inanarak tüketilen “yalancı kuzugöbeği” adlı zehirli bir mantarın, 200 kişilik köyde 16 kişiyi etkileyen ve küresel ortalamanın yüzlerce katı olan bu ölümcül sinir hastalığı kümelenmesinin birincil nedeni olduğunu ortaya koydu.

Her şey, Grenoble Üniversitesi Hastanesi’nden nörolog Dr. Emmeline Lagrange’ın, Montchavin adlı küçük köyden kendisine yönlendirilen bir ALS hastası sayesinde başladı. 

Hiçbirinde genetik yatkınlık yoktu

Lagrange, köydeki doktorla görüştüğünde, bunun tek vaka olmadığını ve köyde normalin çok üzerinde bir ALS yoğunluğu olduğunu fark etti. Hastaların hiçbirinde bilinen bir genetik yatkınlık bulunmuyordu.

Dr. Lagrange’ın bu anormalliği yayınlaması, Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nden Dr. Peter Spencer’ın dikkatini çekti. Spencer, yıllar önce Guam adasında benzer bir hastalık salgınını, yerel halkın tükettiği toksinli bir tohuma bağlamıştı. 

İki bilim insanı, Guam’daki tohumda bulunan nörotoksin ile yalancı kuzugöbeği mantarındaki “gyromitrin” adlı toksinin kimyasal olarak benzer olduğunu keşfetti ve güçlerini birleştirdi.

Araştırmanın en çarpıcı kısmı ise köylülerin alışkanlıkları oldu. Dr. Lagrange, ALS hastalarının, gençleştirici özelliklere sahip olduğuna inanarak bu zehirli ve yasadışı mantarları gizli gruplar halinde bilerek arayıp bulduklarını ve tükettiklerini öğrendi. Bir köylü, “Her zaman bir grup içindelerdi, gizli bir sosyal ağları vardı ve hepsi bunun yasak olduğunu biliyordu” dedi.

Kanserojen toksik içeriyor

Bazı hastaların, ALS belirtileri ortaya çıkmadan önceki 20 yıl boyunca, her yıl kilolarca zehirli mantar tükettiği tespit edildi. Dr. Lagrange, çalışmanın sonucunu, “Bu toplumda ALS için birincil risk faktörünün, bu nörotoksik mantarların tekrar tekrar yutulması olduğu anlaşılıyor” sözleriyle özetledi.

Gerçek kuzugöbeği mantarı, lüks restoranlarda aranan gurme bir lezzetken, ona çok benzeyen “yalancı kuzugöbeği” (Gyromitra türü) sinir sistemini hedef alan ve kanserojen olan toksinler içerir. Bu mantarı yemek, kısa vadede mide ağrısı ve ishale, ciddi vakalarda ise nöbetlere ve çoklu organ yetmezliğine yol açabilir.

İlginç bir şekilde, bu mantar Finlandiya gibi bazı İskandinav ülkelerinde, defalarca kaynatılıp durulanmak şartıyla bir lezzet olarak tüketilmekte ve hatta adına posta pulu bile basılmıştır. Ancak bu durum, amatör toplayıcıların iki mantarı karıştırarak zehirlenme riskini ortadan kaldırmıyor. Nitekim Michigan’da yapılan bir araştırma, 18 yılda 118 yalancı kuzugöbeği zehirlenmesi vakası tespit etmiştir.

Related Posts

Bahçelievler’de silahlı saldırıya uğrayan yabancı uyruklu kişi hayatını kaybetti

İstanbul Bahçelievler’de yabancı uyruklu bir kişi, otomobille gelen şüphelilerin silahlı saldırısına uğradı. Ağır yaralanan kişi kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Motor tutkunu fenomen geçirdiği kazada hayatını kaybetti

Kocaeli’de motosikletle tırın çarpıştığı kazada sosyal medya fenomeni Deniz Servan Narin hayatını kaybetti.

Rant projesini sosyal konutla gizleyemezsiniz

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden SÖZCÜ’ye mektup yazdı. Akgün, cezaevinden İstanbulluya seslenerek, Kanal İstanbul’un vereceği zararı anlattı.

300 yıllık salon üyeliği satıp ortadan kayboldular

Çin’de bir spor salonu, üyelik kampanyası olarak bir adama 300 yıllık üyelik satarak kayıplara karıştı.

Karşıyaka’da Simay Akdağ ile Yollar Ayrıldı

Karşıyaka, sakatlık yaşayan kaptanı Simay Akdağ ile yollarını ayırarak veda mesajı yayınladı.

Netanyahu’yu tutuklama kararı dönüm noktasıydı

Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama kararı çıkararak ezberleri bozan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Khan’ın danışmanı Prof. Dr. Kevin Jon Heller, Yeni Şafak’a konuştu: “Netanyahu ve Gallant hakkında çıkarılan tutuklama emirleri UCM açısından dönüm noktası. Netanyahu’nun suçları, savaş suçu değilse, neyin savaş suçu olduğunu tartışmalıyız. Mahkeme artık sadece Afrika’daki savaş suçlularını değil, Batı’nın desteklediği liderleri de yargılayabiliyor. Bu çok önemli.”