İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Hayat pahalılığıyla mücadele sadece Merkez Bankası’nın faiz politikalarına bırakılamaz. Enflasyonla mücadele, ciddiyetle ve çok yönlü ele alınması gereken bir iştir.
Gıda enflasyonu en önemli sorunumuz haline geldi. Eğer ki enflasyonla samimi bir mücadele yapacaksanız, işe tarımdan başlayacaksınız. Ayrıca sanayi politikasındaki ithalat bağımlılığını azaltacaksınız ki kur her zıpladığında enflasyon artmasın.
Hayat pahalılığın ülkemize getiren uçurumda milletimiz her gün yeni masraf çıkacak korkusuyla başlıyor. İnsanımız artık evine misafir gelmesinden bile korkuyor.
7 bin 500 liraya kiralık ev bulmak bile zor bir hale gelmişken, nüfusumuzun yüzde 18’inin aldığı en düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira. En düşük aylık olması gereken 7 bin 500 lira bugün maalesef genel emekli aylığı haline geldi. Emeklilerimizin neredeyse 15 milyonu bu seviyede maaş alıyor.
2002 yılında emekli aylığı, net asgari ücretin 1,3 katıydı. Ama bugün asgari ücretin neti 11 bin 402 lirayken en düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira ve bunu da alan 10 milyon kişi. Yani oran tersine dönmüş. Asgari ücret, emekli aylığının 1,5 katına çıkmış.
“DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZIN SERGİLEDİĞİ TUTUMU DOĞRU BULUYORUZ”
Gazze’de yaşananlar terördür ve Hamas yapmış olduğu eylemlerle Filistin halkının haklı mücadelesine kara bir leke sürmüştür. 1967 sınırları çerçevesinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulma çabaları sürerken bu terör eylemi en büyük zararı Filistin halkına vermiştir. Yıllardır uluslararası hukuku çiğneyen İsrail’i, uluslararası kamuoyunda mağdur haline gelmiştir.
Biz, Türkiye’nin her şeyden önce milli menfaatlerimiz çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dışişleri Bakanlığımızın sergilediği tutumu doğru buluyoruz. Konuyu uluslararası hukuk çerçeveden değerlendiren mevcut yaklaşımı destekliyoruz.
“İSRAİL TERÖRÜNÜN DE KARŞISINDA DURUYORUZ”
Hamas’ın sivilleri hedef almasına nasıl karşı duruyorsak, İsrail’in bayramı günü Müslümanlara ateş açan terörünün de karşısında duruyoruz.
Başta İsrail ve Filistin olmak üzere herkesi soğukkanlı olmaya, kalıcı çözüm bulmak için sağduyulu davranmaya davet ediyor; bu bölgenin artık kan ve gözyaşıyla değil, barış ve refahla anılmasını temenni ediyorum.
AZERBAYCAN’IN KARABAĞ ZAFERİ
Bugüne kadar Karabağ sadece Azerbaycan’ın değil, coğrafyadaki her Türk’ün davası olmuştur. Ne mutlu bize ki bu haklı davanın nihayete ulaştığını görebildik. Karabağ bizim için bölgemizde barış ve huzurun sağlanması için bir an önce istikrara ulaşması gereken kültür ve ticaret köprüsüdür.
Hudutlarımızı terörist geçişlerine karşı daha sıkı bir biçimde korumalıyız. Terör oluşumunun diplomatik yollarla bertarafı için de tüm bilgi ve belgeleri uluslararası kamuoyuna taşımalıyız. Ermenistan olmak üzere herkes bir gerçeği bilmelidir: Karabağ Türk’tür, Azerbaycan’ındır. Terörün hiçbir çeşidi de bu gerçeği değiştiremeyecektir. Bir an önce bölgede barış ve huzurun sağlanmasını diliyor, can Azerbaycanlı kardeşlerimize sevgi ve muhabbetlerimizi sunuyorum.
“TERÖR OPERASYONLARINI DESTEKLİYORUZ”
ASALA ile denediler başaramadılar. PKK/YPG ile denediler başaramadılar. DAEŞ ile denediler başaramadılar. FETÖ ile denediler başaramadılar. Ne hikmetse, bütün terör örgütlerinin hedefinde Türk milleti var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her türlü terör örgütüyle mücadelesi haklı ve meşrudur. PKK’nın şubeleri olan PYD/YPG terör örgütüdür. Suriye ve Irak’ta yürütülen tüm askeri operasyonlarımızı destekliyoruz. Önümüzdeki süreçte Gazi Meclisimizde görüşülecek olan Irak ve Suriye tezkereleri kapsamında da bu desteği sürdüreceğiz.
Bu operasyonlar yapılırken kurumlar arasında koordinasyonun da düzenlenmesi gerekir. Bir insansız hava aracımız ABD tarafından düşürüldü. SİHA’nın, ABD üssüne çok yaklaştığı için düşürüldüğü belirtildi. Saray medyası ise SİHA’mızın nerede düşürüldüğünü, ABD üssüne ne kadar yaklaştığını, ABD’nin bizden ne kadar korktuğunu tartışıyor. Asıl sorgulanması gereken SİHA’mızın ABD üssüne ne kadar yaklaştığı değil, terör örgütünün dibinde ABD üslerinin ne aradığıdır. Bunu sorgulamak zor. Sorguladığın an gereğini yapmak zorundasın. Ciddi bir devlet olarak gereğini yapmak zorundasın. Sosyal medyada başlayan ve sahaya inen Mehmetçik Gazze’ye diye bir söylem çok daha emniyetli bu arkadaşlar için. Çünkü kendileri gitmiyor. Ben tavsiye ediyorum. Hatay’da cenaze yıkarken Suriyeli bir kardeşimizin naaşının mis gibi koktuğu, buna karşı depremde vefat etmiş bir Türk vatandaşının cenazesinin çok pis koktuğunu söyleyen ve hiç kimsenin üzerinde parmağını dokundurmadığı bu kişinin derhal Gazze’ye gidip şehit olmasında büyük yarar var. Mehmetçik bu ülkenin varlığını korumak; gerekirse şehit, gerekirse gazi olmak için var. Siz, oğlu şehit olmuş bir annenin, babanın vatan sağ olsun demesinden başka bir şey duyuyor musunuz? Gazi olmuş kardeşlerimizin vatan sağ olsun demekten başka bir tavrını duydunuz mu? Ama askerlikten kaçanlar bunu anlayamaz. Onlar ancak Mehmetçik şuraya, Mehmetçik buraya…”